SAÇIN ANATOMİSİ
Hair anatomy. Image courtesy S Bhimji MD
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK537278/figure/article-44002.image.f1/
Saç, cansız bir yapıdır.
Protein, lipid ve sudan oluşur. Saç gövdesi esas olarak
hayvanların toynaklarının ve boynuzlarının -keratin proteininden
yapıldığı aynı sert malzemeden oluşur.
Bu protein, saç tipine bağlı olarak saç kütlesinin %65 ila %95'i arasında bir miktar oluşturabilir. Keratin lifleri, yüksek oranda kükürt proteinleri içeren amorf bir matris içine gömülüdür. Bu keratin protein kompleksleri bozulmaya karşı çok dirençlidir ve bu nedenle insan derisini oluşturan yumuşak keratinlerin aksine sert keratinler olarak adlandırılır.
Saçlarımız çoğumuz için çok önemli ve dıştan görünüşümüzün bir yansımasıdır. Saçların sağlıklı ,canlı ve parlak görünmesini sağlamak için oldukça çaba harcadığımız kesin. İster ince telli saçlarınız olsun ister kalın telli ,aradığımız şey belli bir bütünlük içinde kişiliğimizi yansıtan bir durumda olmasını istememiz ve ürün için ödenen paranın karşılığını vermesi beklentisini de kapsamasıdır.
Ancak çoğu zaman işler daha karmaşıktır. Saçlarımıza uygun olmayan ürünleri kullanmak, sürekli şampuanları değiştirmek ve başkasının saçlarına iyi geldiği için, bize de iyi geleceğini umarak aldığımız ürünler ve sonuçları tam bir çıkmaz sokaktır.
Bu durumda yapılması gereken en önemli şey saç yapınızı tanımaktır. Saçınız yağlı mı ,kuru mu, saç derinizde bir sorun var mı, ekstra nemlendirme veya bakım gerektiriyor mu ?
Saçlarımızdaki sorunların nedeni yine oldukça karmaşıktır ve tek bir nedeni yoktur. Mevsimsel geçişler, yazın sıcak günlerinde maruz kalınan UV hasarı, ısı uygulanmaları, kullandığımız suyun sertliği ,haftalık yıkama sayısı, boya veya röfle, kullandığınız şampuanda bulunan yüzey aktif maddeler ( deterjanlar) veya ürünün PH’i gibi etkenler saç derisini ve tellerini yakından etkiler.
Ancak dikkat edilmesi gereken en önemli faktör, saç bakımı ve sağlığının köklerden başladığıdır.
Saçlarımız canlı değildir ,ancak saç köklerimiz, yaşam boyu canlılığını korumaya devam eder.
Şampuanınızı satın alırken akılda tutulması gereken üç önemli başlığı göz ardı etmemek, daha az sorunlu saçlara sahip olmanızı sağlar..
1-Kullandığımız şampuanların, saç derisini nazikçe temizlemesi ve saç köklerinde faydalı yağların korunmasını sağlayacak sert deterjan içermeyen, yumuşak ve saç yapısına uyumlu şampuanların kullanılması.
2- Saçlarda bulunan kütiküllerin kapanmasını sağlayacak formülasyonlara sahip şampuan veya kremlerin seçimi,
3- Saç tiplerine göre PH seçimi.
Saçın
çok ilginç bir özelliği pH'ıdır. saç derisinin Ph'sı 5,0
civarında ve saç gövdesinin pH'ı 3,67'dir.
Bu, kullanacağınız saç ürünlerinin pH'ını hafif asidik aralıkta, genellikle 5 civarında veya altında
olacak şekilde seçmeniz gerektiği anlamına gelir.
PH değerleri
daha alkali hale geldiğinde kütikül yumuşayacak ve açılmaya
başlayacaktır.
Alkali pH, saç lifindeki negatif elektrik
yükünün artmasına neden olur, bu da saçlar arasında daha fazla
sürtünmeye ve dolayısıyla daha fazla dolaşma ve hasar
olasılığına yol açar.
Saç telleri güçlü bir elektrik
yüküne sahip olduğunda birbirlerini iteceklerdir.
Bu, uçuşma
yollarına neden olur ve saç telleri arasındaki sürtünmeyi
arttırır, bu da sonuçta kütikül hücrelerinin kırılmasına
neden olur.
Şampuanlar, saç yıkama sırasında kiri, yağı, birikmiş sebumu ve diğer kalıntıları akıtarak, saçın temizlenmesini sağlar. Bunu saç telleri üzerindeki negatif iyonların yer değiştirmesi yoluyla gerçekleştirir.
Saç Kremleri ise, kuru, kabarık ve onarım gerektiren saçlara, ihtiyacı olan nemi aktarır ve ekstra bakım ajanları desteğiyle, kolay tarama, kayma, yumuşaklık ve kırılganlığı azaltarak, saç tellerine pozitif iyon yüklenmesini sağlar.
Şampuanların tipik bir formül yapısı olmasına rağmen onları birkaç gruba ayırabiliriz:
Normal Şampuanlar
Yaklaşık dört günde bir kullanılması
amaçlanmaktadır: Saç şekillendirme ürünlerinin kalıntılarıyla
birlikte saçtaki kiri ve sebumu temizlerler.
Kuru, normal veya
yağlı saçlar için formüle edilebilirler.
Günlük -
Şampuan
Adından da anlaşılacağı gibi her gün kullanılmak
üzere tasarlanmıştır. Sebumu çok fazla uzaklaştırmamak için
bu şampuanlar, normal şampuanlara kıyasla daha az yüzey aktif
madde (temizleme etkisinden sorumlu bileşenler) içerir.
Genellikle oldukça yumuşaktırlar ve kuru veya ince saçlı kişiler için normal şampuan olarak kullanılabilirler.
Bakım şampuanları
Bu şampuanlar normal şampuanlardan daha fazla
yumuşatıcı bileşen içerir. Hasar görmüş saçlar için çok
uygundurlar.
Arındırıcı
şampuanlar
Hiçbir yumuşatıcı madde içermezler ve esas
olarak saçta ürün biriktiğini fark ettiğimizde ara sıra
kullanılmak üzere tasarlanmıştır. Silikonlar ve saç kremleri
bazen (aşırı kullanımda) saçta birikebilir ve saçı
ağırlaştırabilir.
Bu durumda/olduğu zaman, arındırıcı
şampuan iyi bir seçimdir.
2'si 1 Arada Şampuanlar
Bu
şampuanlar "ara" bir üründür; şampuan ve saç kreminin
birleşimidir.
Genellikle daha yumuşaktırlar, daha az yüzey
aktif madde ve daha fazla bakım maddesi içerirler.
Ciddi bakım
gerektiren (kuru, hasarlı, ince saçlar) saçlar için iyi bir seçim
değildirler ancak normal ve yağlı saçlar için iyi
çalışırlar.
Kuru şampuanlar
Bunlar gerçek
şampuanlar değildir. Saç derisine serpilip taranan nişasta veya
benzeri yağ emici maddelerden yapılırlar.
Yağlı saçların
görünümünü iyileştirirler ancak aslında saçları
temizlemezler.
Saç temizleyiciler ( Sülfatsız Şampuanlar )
Bu, gerçek ayrı bir ürün
türünden çok endüstriyel terimidir.
Genellikle doğal,
yumuşak, sülfatsız şampuan formülasyonları için kullanılır.
Sülfatsız Şampuan Nedir?
Sülfat, sülfürik asitin diğer kimyasallarla reaksiyona girmesiyle oluşan bir tuzdur. Endüstrilerde çeşitli sülfat türleri kullanılmasına rağmen, sodyum lauril sülfat (SLS) ve sodyum lauret sülfat (SLES), saç bakımı endüstrisinde en yaygın kullanılan iki sülfattır.
Bu bileşikler petrolden ve palmiye ve hindistancevizi yağı gibi bitki kaynaklarından üretilir.
Şampuanların çoğu iki ana tipte sülfat içerir. Bu sülfatlar saçtaki yağı ve kiri gidermek için köpürme etkisi yaratır. Ancak sülfatlar, saçınızın ve saç derinizin doğal nem yağlarını sıyırıp saçınızın kuru ve kırılgan olmasına neden olabilecek agresif deterjanlardır. Üstelik hassas saç derisine sahipseniz sülfatlar tahrişe, kızarıklığa, kuruluğa vb. neden olabilir.
Her ne kadar sülfatlar genellikle şampuanların temel bileşeni olarak kabul edilse de, özellikle saçlarınızı her gün şampuanlıyorsanız herkes için uygun olmayabilirler. Ayrıca bazı saç tiplerine zarar verebilir ve hatta bazı kişilerde cilt tahrişine bile neden olabilir.
Çoğumuz daha fazla köpük oluşturan bir şampuanın saçları temizlemede daha iyi olduğunu düşünürüz. Ancak bu doğru değildir. Elbette şampuanınız köpük yapıyorsa sülfat içeriyor demektir. Sülfatsız şampuanlar, saç yıkama sırasında nispeten daha az köpük üretir.
Sülfatsız şampuanı kimler kullanmalıdır?
Boyalı saçları olan kişiler, rengi soyan sert temizleyiciler olduğundan sülfatlı şampuanları kullanmaktan kaçınmalıdır. Kuru veya kıvırcık saçları olanlar da saç derisindeki ve saçtaki doğal yağları korumak ve nemi korumak için sülfatsız şampuanları tercih etmelidir.
Sülfatlar yağ ve kirin giderilmesine etkili bir şekilde yardımcı olsa da, cilt ve saç derisi sorunları olan veya hassas cildi olanlar, saç derisi tahrişini ve diğer saç hasarlarını azaltmak için sülfat şampuanlarından uzak durmaya çalışmalıdır.
Bu makale, aşağıdaki kaynaklardan derlenerek oluşturulmuştur.
REFERANSLAR :
1- https://science-yhairblog.blogspot.com/search?q=ph+
2- A-Z of natural cosmetic formulation e- book. S-143/ 304
3- https://skinkraft.com/blogs/articles/sulfate-free-shampoo#what-is-sulfate---free-shampoo?
4- https://chemistscorner.com/so-you-want-to-formulate-sulfate-free/
5- https://quicksilverhair.com/ultimate-guide-to-ph-balance-for-hair/
6- https://www.advancedsciencenews.com/are-sulfate-free-shampoos-really-better/
7- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/19450426/
8- https://www.haircode.io/en-gb/articles/what-is-your-hair-type-1a-4c-types-explained-crisp/
Yorumunuzu bırakın
Not: HTML ye dönüştürülmez!